Rüzgar Estiği Zaman Yapılacak Dua

Aişe (r. anhâ) rivayet ediyor: Peygamber Efendimiz ﷺ rüzgâr estiği zaman şöyle derdi:
اَللَّهُمَّ اِنِّى اَسْئَلُكَ مِنْ خَيْرِ هَاوَخَيْرِ مَا فِيهَا وَخَيْرِ مَا اُرْسِلَتْ بِهِ وَاَعُوذُ بِكَ مِنْ شَرِّهَا وَشَرِّمَا فَيهَا وَشَرِّمَا اُرْسِلَتْ بِهِ
«Allahümme innî es’elüke min hayrihâ ve hayri mâ fîhâ ve hayri mâ ürsilet ileyhi ve eûzü bike min şerrihâ ve şerri mâ fîhâ ve şerri mâ ürsilet bih»
Mânâsı: «Allah’ım bu rüzgârın hayırlı olmasını, bu rüzgârda bulunan her şeyin hayırlı olmasını, gönderiliş sebebinin hayırlı olmasını senden diliyorum. Bu rüzgârın şerrinden, bu rüzgârda bulunan her şeyin şerrinden ve gönderiliş sebebinin şerli olmasından (daha öncekilerde olduğu gibi mahvetme gayesiyle gönderilmiş olmasından) sana sığınırım.»1


Gök Gürültüsü ve Yıldırım Düşmesi Anında Yapılacak Dua

Abdullah b. Ömer (r.a.) rivayet ediyor
Peygamber ﷺ Efendimiz, gök gürültüsünü, yıldırım sesini duyduğu zaman şöyle dua ederdi:
اَللَّهُمَّ لاَتَقْتُلْنَا بِغَضَبِكَ وَلاَتُهْلِكْنَا بِعَذَابِكَ وَعَافِنَا قَبْلَ ذٰلِكَ
«Allahümme la taktülnâ bi ğadabike velâ tühliknâ bi azâbike ve âfinâ kable zâlike»
Mânâsı: «Allahım bizi gazabınla öldürme, azabınla, mahvetme, bundan önce bize afiyet (belâlardan emniyet ve selâmet) ver.»2


Bulut Görüldüğü Zaman Yapılacak Dua

Âişe (r.anhâ) rivayet ediyor:
Rasûlullah ﷺ Efendimiz ufukta bir bulut gördüğü zaman elindeki işini bırakırdı buluta doğru dönerdi, Namazda olsa bile iki veya üç defa şöyle dua ederdi:
اَللَّهُمَّ سَبَبًا نَافِعًا
«Allahümme sebeben nâfian»
Mânâsı: «Allahım, faydalı bir sebep olmasını istiyoruz».»
Yağmur yağmadan bulut dağılırsa yine Allah’a hamd ederdi.3


YAĞMUR YAĞDIĞINDA

Aişe (r.anhâ) rivayet ediyor:
Rasûlullah ﷺ Efendimiz, yağmur yağdığını görünce şöyle derdi:
اَللَّهُمَّ اجْعَلْهُ صَيِّبًا هَنِيئًا
«Allahümmec’alhü sayyiben, henîen»
Mânâsı: «Allahım, onu kolayca yağan, kolayca inen (yıkıp devirmeyen, taşkınlara sebep olmayan) bir yağmur olarak indir.»4

YAĞMUR İSTEĞİ ANINDA DUA

Rasûlullah ﷺ Efendimizden defalarca yağmur yağması için dua etmesi istenilmiştir. Bir defa Peygamber Efendimiz Cuma hutbesi okurken, gelen bir kişi, kıtlıktan ve çekilen eziyyetlerden bahsederek yağmur duası yapmasını rica etmiş, Peygamber Efendimiz derhal ellerini kaldırarak üç defa (yahut iki defa):
اَللَّهُمَّ اسْقِنَا
«Allahümmeskınâ»
«Allahım bize yağmur nasîb et, bizi yağmurla sula» diye dua etmiş, Peygamberimiz daha minberden inmeden, yağmur yetişmiştir. Bir rivayette Peygamberimizin yine üç defa:
اَللَّهُمَّ اَغِثْنَا
«Allahümme eğısnâ»
«Allahım yağmur ile imdadımıza yetiş» dediği de nakledilir. Bu yağmur geceli gündüzlü bir hafta sürmüş, daha sonra yine Cuma hutbesini okurken yağmurun çok fazla olduğundan, tahribat yapacak dereceye geldiğinden bahsederek dua istenilmiş, bu defa Peygamberimiz yine ellerini, kaldırmış ve şöyle niyaz etmiştir:
اَللَّهُمَّ حَوَالَيْنَا وَلاَعَلَيْنَا * اَللَّهُمَّ عَلَى اْلآكَامِ وَالظِّرَابِ وَبُطُونِ اْلاَوْدِيَةِ وَمَنَابِتِ الشَّجَرِ
«Allahümme havâleynâ velâ aleynâ, Allahümme alel âkâmî vez zırâbi, ve bütûnil evdiyeti ve menâbitiş şecer»
Mânâsı: «Allahım, etrafımıza yağdır, üzerimize yağmasın. Allahım yüksek tepelere, küçük tepelere, vadilere, ağaçlık yerlere yağdır.»5


Rasûlullah ﷺ Efendimiz bazen ashabıyla, şehir dışına çıkmış ezan ve ikâmet olmaksızın iki rek’at namaz kılmış, sırtındaki ridâ (aba) yi içini dışına çevirip örtünmüş, ayakta ve kıbleye dönük olduğu halde ellerini kaldırarak şu duayı yapmıştır:
اَلْحَمْدُ ِللهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ * لاَاِلَهَ اِلاَّاللهُ فَعَّالٌ لِمَايُرِيدُ اللَّهُمَّ اَنْتَ اللهُ لاَاِلَهَ اِلاَّ اَنْتَ الْغَنِىُّ وَنَحْنُ الْفُقَرَاءُ اَنْزِلْ عَلَيْنَا الْغَيْثَ وَاجْعَلْ مَااَنْزَلْتَ لَنَا قُوَّةً وَبَلاَغًا اِلَى حِينٍ
«Elhamdü lillâhi rabbil âlemîn. Errahmânir rahîm, Lâ ilâhe illallahü, Fe’âlün limâ yürîd, Allahümme entellâhü lâ ilâhe illâ entel ğaniyyü ve nahnül fükarâü, enzil aleynel ğayse, vec’al mâ enzelte lenâ kuvveten ve belâğan ilâ hîn”

Mânâsı: «Alemlerin rabbi olan Allah’a hamdolsun. O Allah Rahmandır, Rahimdir. Allah Tealâdan başka hiç bir ilâh yoktur. O dilediğini yapandır. Allahım, sen kendinden başka hiç bir ilâh bulunmayansın. Sen Ganîsin (hiç bir şeye muhtaç değilsin) Biz ise fakirleriz (Senin rahmetine muhtaç kullarınız) Üzerimize yağmur indir. İndirdiğini de bize kuvvet yap, o kuvvetle bizi (tekrar rahmetini eriştireceğin) bir zamana ulaştır.»6


Rasûlullah ﷺ Efendimiz, yağmur dilediği zaman şöyle dua ederdi:
اَللَّهُمَّ اسْقِ عِبَادَكَ وَبَهَائِمَكَ وَانْشُرْ رَحْمَتَكَ وَاَحْىِ بَلَدَكَ الْمَيِّتَ
«Allahümmeskı ibâdeke, ve behâimeke, venşür rahmeteke ve ahyi beledekel meyyit»
Mânâsı: «Allahım kullarını, hayvanlarını yağmur, suyuyla sula, rahmetini saç ve dağıt, ölmüş olan topraklarına hayat ver.»7

Dipnotlar:

  1. Müslim, İstiskâ, 15 (2/616) ↩︎
  2. Tirmizî, Daavât: 50 (5//503) ↩︎
  3. İbnü Mâce, Dua: 21 (2/1280) ↩︎
  4. İbnü Mâce, Dua: 21 (2/1280) ↩︎
  5. Buhârî, İstiskâ 6 (2/16) ↩︎
  6. Ebu Dâvud, İstiska, h. 1173 (1/416) ↩︎
  7. Ebû Dâvud, İstiska, h. 1176. (1/417) ↩︎