Ebû Hüreyre radıyallahu anhdan rivâyet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Biriniz uyuduğu zaman şeytan onun ense köküne üç düğüm atar. Her bir düğümü attığı yere, “Gecen uzun olsun, yat, uyu!” diye eliyle vurur. Şayet o kimse uyanır ve Allah’ı anarsa, düğümlerden biri çözülür. Abdest alırsa, bir düğüm daha çözülür. Hele bir de namaz kılarsa, şeytanın attığı bütün düğümler çözülür ve böylece neşeli ve huzûrlu bir şekilde sabahlar. Allah’ı anmaz, abdest alıp namaz kılmazsa, uyuşuk ve tembel bir hâlde sabahlar.”1
Uyumadan Önce Okunacak Dualar
Huzeyfe bin Yemân radıyallahu anhümâ ile Ebû Zer el-Gıfârî radıyallahu anh şöyle dediler: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem geceleyin yatağına girdiği zaman şöyle derdi:
«بِاسْمِكَ اللّٰهُمَّ أَحْيَا وَأَمُوتُ»
«Bismikellàhümme ahyâ ve emûtü »
Manası: “Allahım! Senin isminle ölür, senin isminle dirilirim.” 2
Hazreti Ali (r.a.) rivayet ediyor:
Fatıma (r.anhâ), değirmen çevire çevire ellerinin perişan hale gelmesi sebebiyle halinden şikâyet etti. Bu sırada Rasûlullah ﷺ Efendimize bir takım esirler getirilmişti. Gitti, fakat Rasûlullah Efendimizi bulamadı. Âişe’yi görüp ona anlattı. Peygamber Efendimiz geldiği zaman Aişe ona haber vermiş.
Rasûlullah ﷺ bize geldiği zaman biz yatağımıza girmiştik. Ben kalkayım diye davrandım. Yerinizde durun, dedi. Aramıza oturdu. Öyle ki, ayağının soğukluğunu göğsümde hissettim. Buyurdu ki:
-Benden istediğinizden daha hayırlısını size öğreteyim mi? Yatağınıza girdiğinizde 34 defa «Allâhüekber» 33 defa «Sübhânallah» ve 33 defa «Elhamdü lillâh» dersiniz. Bu tesbih ve zikrin getireceği fayda size bir hizmetçiden daha hayırlıdır.»3
Hazreti Ali (r.a.) bu hatırasını naklettikten sonra şunları ilâve etmiştir.
Bunu Rasûlullah (s.s.a.) Efendimizden duyduğumdan beri hiç bir gece terketmedim.
– Ya Alî, Sıffîn gecesinde de mi?
– Evet o gece bile terketmedim.4
Efendimizin yatarken okunmasını tavsiye buyurduğu bu zikirdeki sıra, namazlardan sonra okunulana uymamaktadır. Bu konuda yatarken okunma sırası böyle, namazlardan sonra okunma sırası da evvelce bildirildiği gibidir diye kabul etmek en iyi yoldur.
Ebû Said Makbürî (r.a.) rivayet ediyor: Rasûlullah ﷺ Efendimiz şöyle buyurdu:
– Sizden biri yatağına geldiğinde yatağını, elbisesinin iç kısmıyla süpürüp temizlesin. Çünkü o, yataktan ayrıldıktan sonra, nelerin yatağa gelip gelmediğini bilmez (zararlı bir böcek, rahatsız edici bir şey bulunabilir.) daha sonra şöyle dua etsin:
بِاسْمِكَ رَبِّى وَضَعْتُ جَنْبِى وَبِكَ اَرْفَعُهُ اِنْ اَمْسَكْتَ نَفْسِى فَارْحَمْهَا وَاِنْ اَرْسَلْتَهَا فَاحْفَظْهَا بِهَا تَحْفَظُ بِهِ الصَّالِحِينَ
«Bismike Rabbî veda’tü cenbî ve bike erfeuhû, in emsekte nefsî ferhamhâ, vein erseltehâ fahfezhâ bimâ tahfazu bihis sâlihîn»
Mânâsı: «Rabbim, senin isminle vücudumu yatağa kor, senin ismini zikrederek kaldırırım. Eğer ruhumu tutar (beni öldürürsen) merhametinle muamele buyur. Eğer salıverir (hayatta bırakırsan) onu, salihleri muhafaza ettiğin şekilde muhafaza et.»5
Berâ b. Âzib (r.a.) rivayet ediyor: Rasûlullah ﷺ Efendimiz bana şöyle dedi:
Yatağına yatmak üzere geldiğin zaman namaza aldığın abdest gibi abdest al. Sonra sağ tarafına dönerek yat ve şu duayı oku:
اَللَّهُمَّ اَسْلَمْتُ وَجهي اِلَيْكَ وَفَوَّضْتُ اَمْرِى اِلَيْكَ وَالْجَأْتُ ظَهْرِى اِلَيْكَ رَغْبَةً وَرَهْبَةً اِلَيْكَ لاَمَلْجَاَ وَلاَ مَنْجَامِنْكَ اِلاَّ اِلَيْكَ اَللَّهُمَّ آمَنْتُ بِكِتَابِكَ الَّذِى اَنْزَلْتَ وَنَبِيِّكَ الَّذِى اَرْسَلْتَ
«Allahümme eslemtü vechî ileyke, ve fevvadtü emrî ileyke, ve elce’tü zahrî ileyke, rağbeten ve rehbeten ileyke, lâ melcee velâ mencâ minke illâ ileyke Allahümme âmentü bikitâbikellezî enzelte ve nebiyyikellezî erselte»
Mânâsı: «Allahım yüzümü sana teslim ettim, işimi sana ısmarladım. Sırtımı sana dayadım. Seni isteyerek ve senden korkarak sana yöneldim. Senin hıfz ve himayenden başka sığınacak, korunup kurtulacak yer yoktur. Allahım indirdiğin kitaba ve gönderdiğin Nebî’ye (peygambere) inandım.»
Peygamberimiz ﷺ Efendimiz daha sonra şöyle buyurdu:
“Eğer o gece ölürsen, Allah’ın yarattığı tertemiz fıtrat (yaratılış) üzere ölmüş olursun. Bu dua, uyumadan önce söylediğin son söz olsun,»
Ben ezberlediğim bu duayı kontrol için tekrarladım. «gönderdiğin Rasûle» demişim, «gönderdiğin Nebiye» diye, kendi söylediği şekilde düzeltti.6
Ferve b. Nevfel (r.a.) diyor ki: Rasûlullah ﷺ Efendimize: “Ya Rasûlallah, yatağıma girerken neler okuyayım?” dedim. Şu sûreyi oku dedi:
قُلْ يَااَيُّهَا الْكَافِرُونَ * لاَ اَعْبُدُ مَا تَعْبُدُونَ * وَلاَ اَنْتُمْ عَابِدُونَ مَا اَعْبُدُ * وَلاَ اَنَا عَابِدٌ مَا عَبَدْتُمْ * وَلاَ اَنْتُمْ عَابِدُونَ مَا اَعْبُدُ * لَكُمْ دِينُكُمْ وَلِىَ دِينِ
«Kul yâ eyyühel kâfirûn, lâ a’büdü mâ ta’büdûne velâ entüm âbidûne mâ a’büdü velâ ene âbidün mâ abedtüm velâ entüm âbidûne mâ a’büdü leküm dînüküm velîye dîn»
Mânâsı: «De ki ey kâfirler, sizin ibadet ettiğiniz putlara ben ibâdet etmem. Siz de benim ibâdet ettiğim Allah’a ibâdet edecek değilsiniz. Ben sizin taptığınız putlara tapar değilim. Siz de benim ibâdet ettiğim Rabbime ibâdet eder değilsiniz. Sizin dininiz sizedir, benim dinim de banadır.»
Bundan sonra Peygamberimiz şöyle buyurdu:
Çünkü bu sûre, şirkden uzak bulunma beratıdır.7
Huzeyfe b. Yemân (r.a.) anlatıyor:
Rasûlullah ﷺ Efendimiz uyumak istediği zaman elini başının (yanağının) altına kor (sağ tarafına dönerek yatar) ve şöyle derdi:
اَللَّهُمَّ قِنِى عَذَا بَكَ يَوْمَ تَجْمَعُ عِبَادَكَ
«Allahümme kınî azâbeke yevme tecmeu ıbâdeke»
Mânâsı: «Allahım, kullarını, hesablarını görmek üzere bir araya getirdiğin günde beni azabından koru»8
Enes b. Mâlik (r.a,) rivayet ediyor.
Rasûlullah ﷺ Efendimiz yatağına girdiğinde şöyle derdi:
اَلْحَمْدُ ِللهِ الَّذِى اَطْعَمَنَا وَسَقَانَا وَكَفَانَا وَآوَانَا وَكَمْ مِمَّنْ لاَكَافِىَ لَهُ وَلاَمَاْوَى
«Elhamdü lillâhillezî et’amenâ ve sekânâ ve kefânâ ve âvânâ. Vekem mimmen la kâfiye lehû velâ me’vâ» (sekâna kelimesinin üçüncü harfi kalın okunacaktır)
Mânâsı: «Bizi yediren, içiren, her ihtiyacımızı karşılayan ve koruyan Allah’a hamdolsun. İhtiyacı görülmeyen, sığınağı bulunmayan niceleri vardır.»9
Âişe (r.anhâ) rivayet ediyor.
Rasûlullah ﷺ Efendimiz yatağına girdiğinde iki eline üfler, «muavvizat» sûrelerini okur ve elleriyle vücûdunu meshederdi.10
Muavvizat sûreleri İhlâs, Felak ve Nâs sûreleridir.
Uyanınca Okunacak Dualar
Huzeyfe bin Yemân radıyallahu anhümâ ile Ebû Zer el-Gıfârî radıyallahu anh şöyle dediler: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem uykudan uyandığı zaman şöyle derdi:
«الْحَمْدُ لِلّٰهِ الَّذِي أَحْيَانَا بَعْدَمَا أَمَاتَنَا وَإِلَيْهِ النُّشُورُ»
«Elhamdülillâhillezî ahyânâ ba‘de mâ emâtenâ ve ileyhin nüşûr »
Manası: “Bizi öldürdükten sonra dirilten Allah’a hamd olsun. Yeniden diriltip huzûrunda toplayacak olan da O’dur”11
Ebû Hüreyre radıyallahu anhdan rivâyet edildiğine göre, Nebiyy-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Biriniz uykudan uyandığı zaman şöyle desin:
الْحَمْدُ لِلّٰهِ الَّذِي رَدَّ عَلَيَّ رُوحِي وَعَافَانِي فِي جَسَدِيوَأَذِنَ لِي بِذِكْرِهِ
Elhamdülillâhillezî radde aleyye rûhî, ve âfânî fî cesedî, ve ezine lî bizikrihî
Manası: Rûhumu bana geri veren, vücuduma âfiyet ihsân eden ve kendisini zikretmeme izin veren Allah’a hamd olsun.”12
Âişe radıyallahu anhâdan rivâyet edildiğine göre, Nebiyy-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Bir kimse Allah Teâlâ rûhunu kendisine geri verdiği zaman (uykudan uyanınca) şu zikri yaparsa, günahları deniz köpüğü kadar çok olsa bile, Allah Teâlâ onun günahlarını affeder:
لَا إِلَهَ إِلَّا اللّٰهُ وَحْدَهُ لَا شَرِيكَ لَهُ لَهُ الْمُلْكُ وَلَهُ الْحَمْدُ وَهُوَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ
Lâilâhe illallahü vahdehû lâ şerîke leh, lehül mülkü ve lehül hamdü ve hüve alâ külli şey’in kadîr
Manası: Allah’tan başka ilâh yoktur, yalnız Allah vardır. O tektir, ortağı yoktur. Mülk O’nundur, hamd O’na mahsustur. O her şeye kàdirdir.13
Ebû Hüreyre radıyallahu anhdan rivâyet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Bir kimse uykusundan uyanır da şu zikri okursa, Allah Teâlâ ‘Kulum doğru söyledi’ buyurur:
الْحَمْدُ لِلّٰهِ الَّذِي بَعَثَنِي سَالِمًا سَوِيًّا أَشْهَدُ أَنَّ اللّٰهَ يُحْيِي الْمَوْتَى وَهُوَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ
Elhamdülillâhillezî halekan nevme velyekaza, elhamdülillâhillezî beasenî sâlimen seviyyen, eşhedü ennellâhe yuhyil mevtâ, ve hüve alâ külli şey’in kadîr
Manası: Uykuyu ve uyanıklığı yaratan Allah’a hamd olsun. Beni sağlam ve sağlıklı bir şekilde uykudan uyandıran Allah’a hamd olsun. Allah’ın ölüleri dirilteceğine bütün kalbimle inanırım. O her şeye kàdirdir.”14
Âişe radıyallahu anhâ şöyle dedi: “Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem geceleyin uyanınca;
on kere “Allâhü ekber” (Allah en büyüktür),
on kere “elhamdülillâh” (Hamd Allah’a mahsustur),
on kere سُبْحَانَ اللّٰهِ وَبِحَمْدِهِ “sübhânallâhi ve bihamdihî” (Ben Allah’ı, O’nun yüceliğine yakışmayan bütün kusurlardan tenzîh eder ve O’na hamd ederim),
on kere سُبْحَانَ الْمَلِكِ الْقُدُّوسِ “sübhânel Melikil Kuddûs” (Her şeyin mülk ve hükümranlığı Kendisine âit olan, her türlü kusurdan arınmış bulunan Allah’ı tesbîh ederim) derdi.
On kere “estağfirullâh” (Ben Allah’tan beni bağışlamasını dilerim) derdi.
On kere “lâilâhe illallah” (Allah’tan başka ilâh yoktur) derdi.
Sonra on kere: أَللّٰهُمَّ إِنِّي أَعُوذُ بِكَ مِنْ ضِيقِ الدُّنْيَا وَضِيقِ يَوْمِ الْقِيَامَةِ “Allàhümme innî eûzü bike min dìkıd dünyâ ve dìkı yevmil kıyâme.” (Allahım! Dünyanın sıkıntılarından ve kıyâmetin sıkıntılarından sana sığınırım) derdi.
Ardından da namaz kılmaya başlardı.15
Yine Âişe radıyallahu anhâdan rivâyet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem geceleyin uyandığında şöyle derdi:
لَا إِلَهَ إِلَّا أَنْتَ سُبْحَانَكَ أَللّٰهُمَّ أَسْتَغْفِرُكَ لِذَنْبِي وَأَسْأَلُكَ رَحْمَتَكَ أَللّٰهُمَّ زِدْنِي عِلْمًا وَلَا تُزِغْ قَلْبِي بَعْدَ إِذْ هَدَيْتَنِي وَهَبْ لِي مِنْ لَدُنْكَ رَحْمَةً إِنَّكَ أَنْتَ الْوَهَّابُ
Lâilâhe illâ ente, sübhânekellàhümme estağfiruke lizenbî, ve es’elüke rahmeteke, Allàhümme zidnî ilmen, velâ tüziğ kalbî ba‘de iz hedeytenî, veheb lî min ledünke rahme, inneke entel vehhâb
Manası: Allahım! Senden başka ilâh yoktur. Ey benim Allahım! Ben senin yüceliğine yakışmayan kusurlardan çok uzak olduğunu söylerim. Ey benim Allahım! Senden günahlarımı bağışlamanı niyâz ederim, senden rahmetini dilerim. Rabbim! İlmimi artır. Beni doğru yola ilettikten sonra kalbimi inkâra meylettirme! Bana yüce katından bir rahmet bağışla! Çünkü istediklerimizi bize bağışlayan yalnız sensin.”16
Dipnotlar:
- Buhârî, Teheccüd 12, nr. 1142, Bed’ü’l-halk 11, nr. 3268; Müslim, Müsâfirîn 207, nr. 776. ↩︎
- Buhârî, Daavât 7,8,16, nr. 6312, 6314, 6427; Müslim, Zikr 59, nr. 2711. ↩︎
- Buhârî, Fedâili ashab: 9, (4/208) ↩︎
- Müslim, Zikr: 80, (4/2091) ↩︎
- Buhârî, Daavât: 13, (7/149) ↩︎
- Buhari, Vüdû’ 75 (1/67) ↩︎
- Tirmizî, Dua: 22, (5/474.) ↩︎
- Tirmizî, Daavât: 18, (5/471) ↩︎
- Tirmizî, Daavât: 16, (5/470.) ↩︎
- Buhârî, Daavât: 12, (7/149) ↩︎
- Buhârî, Daavât 7,8,16, nr. 6312, 6314, 6427; Müslim, Zikr 59, nr. 2711. ↩︎
- İbnü’s-Sünnî, Amelü’l-yevm ve’l-leyle (Berenî), s. 12, nr. 9. Ayrıca bk. Tirmizî, Daavât 20, nr. 3401. ↩︎
- İbnü’s-Sünnî, Amelü’l-yevm ve’l-leyle (Berenî), s. 13, nr. 10. ↩︎
- İbnü’s-Sünnî, Amelü’l-yevm ve’l-leyle (Berenî), s. 15, nr. 13. ↩︎
- Ebû Dâvûd, Edeb 100, 101, nr. 5085. ↩︎
- Ebû Dâvûd, Edeb 98, 99, nr. 5061. ↩︎