Aslen Filistinliydi. Hıristiyanların ileri gelen âlimlerinden biriydi. Hicret’in 9. senesinde bir heyetle Şam’dan Medine’ye, Resûlullah’ı ﷺ görmeye gelmiş ve görüştükten sonra da İslam’la şereflenmişti.
Peygamberimiz ﷺ onların kalplerini İslam’a iyice ısındırmak için, bir istekleri olup olmadığını sordu. Temîmü’d-Dârî diğer arkadaşlarıyla birlikte Resûlullah’tan ﷺ ne isteyeceklerini istişare edip, Kudüs köylerinden olan Hebron, Mertum ve Halilürrahman’ın idaresini istemeye karar verdiler. Ancak tekrar Resûlullah’ın ﷺ huzuruna geldiklerinde Peygamberimiz ﷺ mucize olarak, onların aldıkları kararı kendilerine bildirdi. Böylelikle imanları bir kat daha arttı.
Hz. Ebû Bekir zamanında Kudüs fethedildiğinde, Resûlullah’ın ﷺ vermiş olduğu fermana uyularak, buraların idaresi Temîmü’d-Dârî’ye ve sülalesine verildi.
Temîmü’d-Dârî ve kabilesinin diğer temsilcileri, Resûlullah’ın ﷺ vefatına kadar Medine’de oturdular. Peygamberimiz ﷺ, Hayber’in gelirlerinden 100 deve yükü hurmanın bunlara verilmesini vasiyet etti.
Temîmü’d-Dârî, Şam’dan Medine’ye gelirken yanında birkaç tane yağ kandili ve bir miktar da zeytin yağı getirmişti. Bir gün hizmetçilerine bu yağ kandillerini mescide yerleştirmelerini söyledi. Karanlık basınca da kandilleri yaktırdı. Peygamberimiz ﷺ mescide geldiğinde ortalığın kandillerle aydınlandığını görünce çok sevindi.
“Bunu kim yaptı?” diye sordu. Orada bulunanlar, “Temîmü’d-Dârî yaptı, yâ Resûlallah!” diye cevap verdiler.
Bunun üzerine Peygamberimiz ﷺ, Temîmü’d-Dârî’ye, “Sen İslam’ı nurlandırdın, mescidi güzelleştirdin, Allah da seni dünyada ve ahirette nurlandırsın!” diye dua etti. Resûlullah ﷺ ayrıca memnuniyetinden dolayı, “Eğer bir kızım olsaydı, onu seninle evlendirirdim!” buyurdu.
Temîmü’d-Dârî (r.a.), Resûlullah’tan ﷺ birçok hadis rivayet etmiştir. Bunlardan bir tanesi şöyledir:
Resûlullah ﷺ buyurdu: “İslam, gecesi ve gündüzü bulunan her yere muhakkak ulaşacaktır. Allah bu dinin ulaşmadığı hiçbir ev ve çadır bırakmayacaktır; Allah bu dinle şereflenmek isteyenleri şereflendirecek, hor ve hakir düşmek isteyenleri de hor ve hakir düşürecektir.”
Temîmü’d-Dârî (r.a.), Şam’da vefat etmişti.[1]
_______________________________________
[1]Tabakât, 1: 343-344; Sîre, 368-369; Üsdü’l-Gàbe, 2: 215; Hz. Muhammed ve İslamiyet, 9: 357-364; Müsned, 4: 103.