Çok kısa bir müddet için de olsa Peygamberimizi gören müminlere “sahabi” denmekle beraber, onu görenler arasında diğerlerinden önce Müslüman olanlar ve bütün hayatlarını onun yanında geçirenler, birlikte savaşlara katılanlar vardır. Yine onunla birlikte İslam’ın yayılması, Allah’ın isminin duyurulması için çalışan, mücadele edenler bulunmaktadır. Peygamber Efendimizle beraber müşriklerin hakaret ve tehdidine uğrayanlar, işkence görenler, mallarını, yurtlarını, çoluk çocuklarını bırakıp başka beldelere hicret etmek mecburiyetinde kalanlar ve Allah yolunda şehit olanlar vardır. Bu sahabiler arasında derece farkının olması gayet tabiidir. Fakat her sahabiyi fazilet bakımından bir ve aynı mertebede saymak mümkün değildir. Sahabiler arasındaki bu farktan dolayı, İslam âlimleri onları tabakalara ayırmışlardır.
Buna göre, Peygamber Efendimizden sonra bütün insanların en faziletlisi Hz. Ebû Bekir, ondan sonra sırasıyla Hz. Ömer, Hz. Osman, Hz. Ali’dir. Dört halifeden sonra fazilet yönünden üstün olanlar dünyada iken cennetle müjdelenen ve “Aşere-i Mübeşşere” tabiriyle meşhur olan, kitabımızda da dört halifeden sonra zikredilen zatlar gelir.
Bu zatlar da içinde olmak üzere sahabilerin fazilet bakımından derecelendirilmesi şöyledir:
• Dört Halife gibi ilk Müslüman olanlar.
• Dârü’l-Erkam Ashâbı. Hz. Ömer Müslüman olduktan sonra Dârü’l-Erkam’da bulunan Peygamberimizin yanına götürülmüştü. İslam’ın açıkça duyurulduğu o sırada Mekkelilerden Müslüman olanlar bu sınıfa girmektedir.
• Habeşistan’a hicret eden sahabiler.
• Birinci Akabe Ashâbı. Peygamberimize ilk olarak Akabe’de biat eden Medineli Müslümanlar.
• İkinci Akabe Ashâbı.
• İlk Muhacirlerden olup Peygamberimiz Medine’ye girmeden önce Kuba’da iken kendisine yetişen müminler.
• Bedir Savaşı’na katılanlar. Bu zatlar hakkında Peygamberimiz şöyle buyurmuştur:
“Allah elbette Bedir ehlinden razı olmuştur. Dilediğinizi yapınız, Allah sizi affetti.”
• Bedir Savaşı ile Hudeybiye Sulhü arasında hicret edenler.
• Rıdvan Biatı’na katılanlar.
Rıdvan Biatı, Peygamberimizin ve sahabilerin Mekke müşrikleri tarafından umre yapmaktan men olunmaları üzerine meydana gelmiştir. Burada Peygamberimiz, gelecek sene umre yapmak için müşriklerle bir de anlaşma imzalamıştı. Hudeybiye, bir kuyunun bulunduğu yerin adıydı. Bu kuyunun yanında bir de ağaç vardı. Fetih Sûresi’nde bu zatlar hakkında mealen şöyle buyurulur:
“Ağaç altında sana biat eden müminlerden Allah elbette razı olmuştur.”
• Hudeybiye ile Mekke’nin fethi arasında hicret eden sahabiler. Bu zatlar arasında Hâlid bin Velid, Amr bin Âs ve Ebû Hüreyre gibi zatlar vardır.
• Mekke’nin fethinden sonra Müslüman olanlar
• Peygamberimizi Mekke’nin fethi sırasında ve Veda Haccı’nda gören çocuklar.[1]
n_____________________________________
[1]Tecrid-i Sarih Tercemesi, 1: 28.
Bu tür hadisler neden saklanıyor?
Rasülüllah (s.a.a) Cuma günü ayakta hutbe irad ediyordu.Bu sırada Şam’dan bir kervan geldi.Bazı sahabiler kervana doğru sökün edip on iki kişi kalıncaya kadar hep dağıldılar.
Bunun üzerine Cuma suresindeki ; ”Onlar bir ticaret yahut bir eğlence gördükleri zaman ona yönelip dağıldılar.” (Cuma:11) ayeti indirildi.
S.Buhari,c.3,s.109, H.508,Diyanet y.2.bas. 1966 – Ankara S.Müslim,Kitabu’l Cuma,c.3,s.25,H.36(863),İrfan y.1968-İstanbul