Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla.

İslâmî ilimlerin tedvin ve tasnif dönemlerinden itibaren bugüne kadar hadis sahasında binlerce eser telif edilmiş ve bunların pek çoğu günümüze ulaşarak önemli bir yekûn teşkil etmiştir. Bu eserleri genel olarak temel kaynaklar ve derleme eserler olmak üzere iki sınıfta değerlendirmek mümkündür.

Hadis edebiyatının oluşumunda ilmî ve fikrî hareketlerin, kelâmî ve fıkhî görüşlerin oldukça büyük etkisi olmuştur. Bu itibarla hadis kitaplarında inanç, ibadet ve muamelât ile ilgili hadisleri toplamaya ağırlık verilmiştir. Ayrıca hadislerin isnad ve metinleriyle alâkalı teknik bilgiler daima ilgi kaynağı olmuştur. Bu nedenle erken dönemde yazılan eserlerin çoğunluğu temelde hadis uzmanlarına has özel ilmî mülahazalarla kaleme alınmıştır. Kütüb-i Sitte (altı hadis kitabı) adıyla meşhur ana hadis kaynakları temel kaynaklar olarak değerlendirilebilir.

Hadis edebiyatı içinde sünnetin insan davranışına örnek teşkil edecek numunelerini içeren müstakil eserler de bulunmaktadır. Halkın eğitimi, irşadı, yetiştirilmesi ve yönlendirilmesi açısından oldukça önemli olan bu eserlerde özellikle bireysel ve toplumsal hayatın çeşitli alanlarıyla ilgili olan hadisler bir araya getirilmiş ve Müslümanların itikad, ibadet, ahlâk ve muamelat sahasında İslâm’ın yüksek umdelerine göre davranmalarını sağlamak hedeflenmiştir. İrşad, tebliğ ve davet mahiyetindeki bu eserler arasında İmam Buhârî’nin (256/870) el-Edebü’l-müfred’i, Tirmizî’nin (279/892) Şemâil’i, Ebu’l-Leys es-Semerkandî’nin (373/983) Tenbîhü’l-ğâfilîn’i, Kudâî’nin (454/1062) Şihâbü’l-ahbâr’ı, İbnü’l-Cevzî’nin (597/1201) Bustânü’l-vâizîn ve Saydü’l-hâtır’ı ile Süyûtî’nin (911/1505) Tahzîrü’l-eykâz’ı sayılabilir. Ayrıca müstakil konulu çeşitli hadis risaleleri, seçkiler, kırk hadisler, mekârim-i ahlâk kitapları da bu cümledendir.

Ebû Zekeriyya en-Nevevî’nin (676/1277) İslâm ahlâkını ve âdâbını öğretmek maksadıyla derlediği ve 1.900 hadisi on sekiz bölüm hâlinde topladığı Riyâzü’s-sâlihin adlı eser de tarih boyunca geniş halk kitleleri tarafından büyük ilgi görmüş; iman, ibadet, ahlâk, âdâb ve muamelât konularındaki hadisleri içeren muhalled bir eserdir. Birey ve toplumun ihtiyaçlarına İslâm’ın iki ana kaynağı ışığında çözüm üretme yollarını anlatması bakımından insanlar için bir rehber olan bu eser, asırlarca İslâm dünyasında Müslümanların el kitabı olma özelliğini korumuş, bu sebeple olsa gerek Kur’an-ı Kerim’den sonra en çok okunan kitap olduğu ifade edilmiştir. Eserin İslâm dünyasında bu derece revaç bulmasında elbette hem derlenen hadislerin hem de yazarın kişiliğinin, ihlas ve samimiyetinin rolü büyük olmuştur.

Telif edildiği günden beri hem İslâm dünyasında hem de ülkemizde hakkında pek çok çalışma yapılan Riyâzü’s-sâlihin, Diyanet İşleri Başkanlarından Hasan Hüsnü Erdem ile Müşavere Kurulu Üyesi Kıvâmüddin Burslan tarafından dilimize tercüme edilmiştir. Ahmet Hamdi Akseki, eser için sünnet, hadis ve hadis tarihine ilişkin muhtasar ve faydalı bir mukaddime yazmıştır. Eser, Akseki’nin ifadesiyle bilhassa vaizlerin elinde sahih ve itimada şayan bir hadis kitabı bulundurmak maksadıyla yayımlanmıştır. Bugüne kadar on yedi baskısı yapılan eserin, zaman içerisinde dilinin nispeten eskimesi nedeniyle yeniden tercümesine ihtiyaç duyulmuş, elinizdeki çeviri böyle bir ihtiyacın ürünü olarak ortaya çıkmıştır.

Bu vesileyle başta Riyazü’s-sâlihin’in tercümesini gerçekleştiren Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. M. Emin ÖZAFŞAR ile Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Prof. Dr. Bünyamin Erul olmak üzere eserin yayına hazırlanması süreçlerinde emeği geçen Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Prof. Dr. Yavuz Ünal, Din İşleri Yüksek Kurulu Uzmanı Dr. Mahmut Demir, Diyanet İşleri Uzmanları Elif Erdem ve Hale Çerçibaşı, Diyanet İşleri Uzman Yard. Rukiye Aydoğdu’ya teşekkür ediyor; çevirinin din görevlilerimize, halkımıza kaynak teşkil etmesini, sahih referanslarla buluşmasını Yüce Rabbimden niyaz ediyorum.

Prof. Dr. Mehmet GÖRMEZ
Diyanet İşleri Başkanı