Hz. Peygamber ﷺ'i sevmek ve onun razı olduğunu bilmek soyut bir durum olduğu için anlamak zordur. Bir insan ben Peygamberimiz ﷺ'i seviyorum diyebilir. Fakat bu durum içimizdeki bir duyguyu anlattığından dolayı, dışımızda bunu göstermemiz gerekir.
Diğer taraftan, Peygamberimiz ﷺ bizi seviyor mu? Bu sorular da aynı şekilde anlaşılması zor konulardır. Bunu anlamanın da bir yolu olmalı.
İşte, hem bizim Peygamberimiz ﷺ'i sevdiğimizin anlaşılması, hem de Peygamberimiz ﷺ'in bizi sevdiğini anlamanın yolunu şu ayeti kerime de Allah’ımız bildiriyor:
“Ey Muhammed deki: Eğer Allah’ı seviyorsanız bana tabi olun, ta ki Allah da sizi sevsin…”(Ali İmran, 3/31)
Peygamberimiz ﷺ'i sevmemizin göstergesi, Hz. Peygamber Efendimize ﷺ uyarak İslamı yaşamaktır. Biz Peygamberimize ﷺ uyarak hayatımızı yaşarsak, netice de bizi sevdiğini rahatlıkla söyleyebiliriz.
Mesela, babanızı ve annenizi sevdiğiniz nasıl anlaşılır? Onların isteklerini yapar, memnun olmadığı şeyleri de terk ederseniz, o zaman sevdiğiniz ortaya çıkmış olur. Onlar bize demeseler bile biz bundan anlarız ki onlar da bizi seviyorlardır. Tam tersi olsa dediklerinin hiç birini yapmam ama, kalbime bak onları çok seviyorum dese kimi inandıra bilirsiniz.
Size, bize ve tüm insanlara yol haritası Kur’an ve Sünnettir. Bundan başkasını size tavsiye edemeyiz. Yani Kur’an'ı ve sünneti Resulullahı ( a.s.m ) kendimize rehber edinmek, kendimizi onlara endekslemek ve imani bahis ve kitapları tefekkür ile okumaktır. Yani imanın ve Kur’an'ın anlattığı ve bahsettiği Kur'anî ve imani kitaplar bulabilseniz veya bu konuları tefekkür ve mütalaa eden şahsiyetlerle beraber olmakla onlardan istifade edebilseniz, sizin hem dünyanıza hem de ahiretinize faydalı olacaktır.
Namazları vaktinde kılmak, büyük günahlara dikkat etmek ve namazın arkasındaki tesbihatı yapmak, ayrıca sizi tekamül ettirecektir.
Peygamberimiz ﷺ'e verebileceğimiz en güzel hediye de, ona sık sık salavat getirmektir.