Hasan bin Ali. İsminin anlamı; “güzel, iyi ve hoş” demektir. İsmini Efendimiz (sas) koymuştur. Efendimiz’in (sas) Hazreti Fatıma’dan (ra) olan torunu ve Hazreti Ali’nin oğludur. Miladi, 625 yılında Medine’de dünyaya gelmiştir.

Efendimiz (sas) Hazreti Hasan’ı (ra) omuzuna alır ve “Allah’ım ben onu seviyorum, sen de onu sev”(55)derdi. Efendimiz’in (sas) bir an olsun (seferler hariç) yanından hiç ayrılmamıştır. Bu yüzden satırlar Hazreti Hasan’ı (ra) anlatmaya yetmez. İnşallah başka bir vesile ile hayatından genişçe bahsederiz.

Hazreti Hasan (ra), 7 yaşında iken Efendimiz (sas) vefat etmiştir. Kendisi de 44 yaşında Medine’de şehit olmuştur.

Hazreti Ali (ra) anlatıyor:

“Hasan doğduğunda, onun adını ‘Harb’ koymuştum. Resûlullah (sas) geldi ve ‘Bana oğlumu gösterin, adını ne koydunuz?’ diye sordu. Biz de, adını ‘Harb’ koyduk dedik. Resûlullah (sas), ‘Hayır, aksine onun adı ‘Hasan’ yani güzel ve adil olacaktır.’ buyurdu…

Oğlum Hüseyin doğunca bu defa yine adını ‘Harb’ olarak verdim. Resûlullah (sas) geldi ve ‘Bana oğlumu gösterin, adını ne koydunuz?’ diye sordu. Biz de, ‘Adını ‘Harb’ koyduk’ dedik. Resûlullah (sas), ‘Bilakis, onun adı ‘Hüseyin’dir’. buyurdu.

Üçüncü oğlum da dünyaya gelince, onun da adını ‘Harb’ koydum. Ancak Resûlullah (sas), ‘Bilakis onun adı ‘Muhsin’dir.’ buyurdu. Sonra şöyle buyurdu:

Ben, onlara Harun Peygamber’in çocuklarının adını verdim…”(56)

Bu isimler Arapça kelimelerden oluşur, ancak bölge de isim olarak hiç kullanılmamıştır o güne kadar… İlk kez Efendimiz (sas) tarafından konulacak ve o günden sonra da en fazla kullanılan isimlerden olacaktı.(57)

Hazreti Ali’nin (ra), Fatıma validemizden sonra sekiz evliliği olmuştur. Bu sekiz evliliğinden 11 erkek, 15 kızı olur. Erkek çocuklarının içerisinde; Muhammed vardır, Cafer vardır, Abdullah vardır, Ebû Bekir vardır, Ömer vardır, Osman vardır, Yahya vardır, Ubeydullah vardır; ama Harb yoktur. Neden Hazreti Ali (ra) daha sonra Harb ismini koymamıştır? O da Hazreti Ali’nin (ra) âliliği, yani yüceliğidir; diyor ki: “Efendimiz’in (sas) sevmediği bir ismi ben de sevmem, onun koymadığı bir ismi ben de koymam!”(58)

_____________

55. Buhari, Sulh, 9; Fiten,20
56. İbn Sa’d, Tabakat, VI, 357
57.Yıldırım, Muhammed Emin, En Güzel Örneğin En Güzel Örnekleri, 82 il 82 Sahabi, c.II s.251
58. Beyhaki, Sünen, IX, 306