(Hicret’in 10. senesi Rebiülevvel ayı / Milâdî 631)

Resûl-i Ekrem Efendimiz, bu tarihte Hz. Hâlid b. Ve­lid’i dört yüz mücahitle Yemen civarındaki Necran’da oturan Hâ­ris b. Ka’boğullarına gönderdi.[1]

Re­sû­lul­lah’ın Hâlid b. Velid’e emri şöyleydi:

“Onları üç gün İslam’a davet et. İcabet ederlerse, gerekeni yap; şayet icabet etmekten kaçınırlarsa, onlarla savaş!”[2]

Hz. Hâlid, emrindeki mücahitlerle Necran yakınına var­dı. Birkaç taraftan sü­vari elçiler göndererek Hâris b. Ka’boğullarını üç gün üst üste İslamiyete da­vet etti. Nec­ran halkı, sonunda davete icabet ederek Müslüman ol­du.[3]

Bunun üzerine, Hz. Hâlid, İslam’ın ahkâmını öğretmek üzere aralarında bir müddet kaldı. Sonra da durumu Resûl-i Ekrem Efen­dimize bir mektupla bil­dirdi. Mektubunda, ne yapması gerekti­ği­ni de soruyordu.

Pey­gam­be­ri­mizin Hz. Hâlid’e Cevabı

Resûl-i Ekrem Efendimiz, Hz. Hâlid’in mektubuna şu cevabı yazıp gön­derdi:

“Bismillahirrahmânirrahîm!

“Re­sû­lul­lah Muhammed’den Hâlid b. Velid’e…

“Allah’ın selamı üzerine olsun!

“Senden (yaptığından) dolayı, kendisinden başka ilâh bulunmayan Allah’a hamdederim!

“Elçinin getirdiği mektubunu aldım. Mektubunda, Hâris b. Ka’boğullarının karşı koymadan Müslüman olduklarını, tek bir şerîki olma­yan Allah’a iman et­tiklerini, Muhammed’in Allah’ın kulu ve Resûlü olduğuna şehâdet getirdik­lerini, Allah’ın onları doğru yola hidayet ettiğini haber veriyorsun!

“Onları, Allah ve Resûlünün emirlerine göre hareket ettikleri takdirde, ahi­ret nimetleriyle müjdele; aykırı hareket ettikleri takdirde, ahiret azabıyla kor­kut!

“Artık dön, gel! Onların elçileri de seninle birlikte gelsin!

“Allah’ın selamı, rahmet ve bereketi üzerine olsun!”[4]

Hâlid b. Velid’in, Benî Haris Heyetiyle Medine’ye Gelmesi

Resûl-i Ekrem Efendimizin emri üzerine Hz. Hâlid, Hâris b. Ka’boğulla­rın­dan bir heyetle Medine’ye geldi. El­çiler, Hz. Re­sû­lul­lah’­ın huzu­runa çıkıp Müslüman olduk­larını haber verdiler.

Peygamber Efendimiz, Benî Hâris b. Ka’blara, elçiler ara­sın­da bulunan Kays b. Husayn’ı vâli ve kumandan tayin etti.

Elçiler, Medine’de bir müddet kaldıktan sonra, Resûl-i Ekrem Efen­dimizin verdiği hediyelerle yurtlarına döndüler.[5]


________________________________________________

[1]İbn Hişam, Sîre, c. 4, s. 239; İbn Sa’d, Tabakat, c. 1, s. 339; Taberî, Tarih, c. 3, s. 156.
[2]İbn Hişam, a.g.e., c. 4, s. 239; İbn Sa’d, a.g.e., c. 1, s. 339.
[3]İbn Hişam, a.g.e., c. 4, s. 239; İbn Sa’d, a.g.e., c. 1, s. 339; Taberî, Tarih, c. 3, s. 156.
[4]İbn Hişam, a.g.e., c. 4, s. 239-240; Taberî, a.g.e., c. 3, s. 156.
[5]İbn Hişam, a.g.e., c. 4, s. 239-240; Taberî, a.g.e., c. 3, s. 157.