Dıhyetü’l-Kelbî (r.a.)
Hz. Dıhye, Medineliydi. Asıl ismi “Dıhye bin Halife” idi. Fakat o, “Dıhyetü’l-Kelbî” ismiyle meşhur olmuştu. Sima olarak Ashâbın en güzel olanıydı. Cebrail birkaç defa Peygamberimize onun suretinde geldi. Sahabiler onu…
Hz. Dıhye, Medineliydi. Asıl ismi “Dıhye bin Halife” idi. Fakat o, “Dıhyetü’l-Kelbî” ismiyle meşhur olmuştu. Sima olarak Ashâbın en güzel olanıydı. Cebrail birkaç defa Peygamberimize onun suretinde geldi. Sahabiler onu…
İbnu Mes’ûd (radıyallahu anh) anlatıyor: Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) şöyle söyledi: “Kim her gece Vâkıa suresini okursa ona fakirlik gelmez. Müsebbihat’da, (Sebbeha veya Yüsebbihu ile başlıyan surelerde) bir…
Mekke için için kaynıyordu. Her sokak başı, her ev, her kervan hep ondan bahsediyordu. Muhammed’den ﷺ, onun getirdiği davadan söz ediyordu… Bazıları onu dinlediği bir sokak başında kalbinden vurulmuşcasına sarsılıp…
Ma’kıl İbnu Yesâr (radıyallahu anh) anlatıyor: Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: “Kim sabaha erdiği zaman üç kere «Euzubillahi’ssemi’il-alîm mine’şşeytâni’rracim» der ve Haşr suresinden üç âyet okursa, Allah onun…
İslamiyet’in tebliğinden sonra aileler ikiye ayrıldı. Bir kısmı Peygamberimize ve onun Rabb’inden getirdiği hakikatlere iman etme saadetini kazanırken, bir kısmı da batıl inançlarında körü körüne ısrara devam ediyordu. İşte, kardeşleri…
Ebû Hüreyre (radıyallâhu anh) anlatıyor: Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) hazretleri buyurdular ki: “Kim, malâyânî konuşmaların çok olduğu bir yere oturur da, oradan kalkmazdan önce şu duayı okursa bu…
Ebû Akîl, Allah Resûlü’nü bağırlarına basan, onun uğruna canlarını, mal ve mülklerini feda eden, onun sevgisi yoluna hayatlarını hiçe sayan, nurlu sohbetinden istifade etmek için can atan, Kur’ân’ın methettiği bir…
Havle Bintu Hakîm (radıyallâhu anhâ) anlatıyor: Resûlullah (aleyhissalatü vesselam) Efendimiz buyurmuşlardır ki: “Kim bir yerde konakladığı zaman şu duayı okursa, oradan ayrılıncaya kadar ona hiçbir şey zarar vermez:…
İslam’ın ilk yıllarında Resûl-i Ekrem’in mukaddes davetine icabet eden, zekâsı, gücü, kuvveti ve ilmi ile hak dinin cihana duyurulması için gayret eden; bereketli, mücadeleci ve istikametli ömrünü hep o yolda…
İbnu Mes’ud (ra) anlatıyor: Resulullah ﷺ şöyle buyurdu: “Bakara suresinin sonundaki iki ayeti geceleyin kim okursa, o iki ayet ona kafi gelir.” [Buhari, Megazi 12] …
Peygamberimiz ﷺ, gördüğü bir rüya üzerine 1400 sahabiyle birlikte umre için Kâbe’ye hareket etti. Bunu haber alan müşrikler, Müslümanları Kâbe’ye sokmamaya karar verdiler. Bunun üzerine Resûlullah ﷺ, Hudeybiye’de konakladı. Mekke’den…
Ömer b. Ebi Has’am’dan, o Yahya b. Ebi Kesir’den, o Ebu Seleme’den, o Ebu Hureyre (r.a.)’ten rivayetle dedi ki: Rasûlullah (s.a.) şöyle buyurdu: “Kim aralarında kötü…
Ebû’d-Derdâ, ailesi içerisinde en son İslam’a girmesine rağmen, kısa zamanda gayretleriyle, feragatiyle, takvasıyla ve cihat meydanlarında gösterdiği kahramanlıklarıyla temayüz etmiş bir sahabidir. Asıl ismi “Uveymir” olup, “Ebû’d-Derdâ,” künyesidir. İslam’a girişi…
Ammâr b. Yâsir (r.a.)’tan dedi ki: Ben Habîb’im Rasûlullah’ı (s.a.) akşam(ın farzın)dan sonra altı rekat kıldığını gördüm ve şöyle buyurdu: “Kim akşamdan sonra altı rekat kılarsa…
Ebû Dücâne (r.a.), cesur bir sahabiydi. Allah ve Resûlü yolunda her an canını vermeye hazırdı. Bedir Savaşı’nda olduğu gibi Uhud Savaşı’nda da bunun alameti olarak başına kırmızı bir sarık sardı.…
Enes (r.a.)’tan rivayete göre o, yüce Allah’ın: “Yanları yataklarından uzak kalır.” (Secde, 32/16) buyruğu hakkında dedi ki: Onlar akşam ve yatsı arasında nafile namaz kılarlardı. [1] [Ebu…
Mekke ufuklarında İslam güneşinin doğmasının üzerinden seneler geçmişti… Komşu şehir Medine, gelen hidayet haberleriyle dalgalanıyordu. Ruh ve kalplerini bu nurlu güneşin ziyasıyla aydınlatmak isteyen Medineliler, Mekke yollarına düşüyorlardı. Peygamber de…
İbn Ömer (r.a.)’tan rivayete göre Peygamberimiz (s.a.) şöyle buyurmuştur: “İkindinin farzından önce dört rekat kılan kişiye Allah rahmetini ihsan eylesin.” [1] [Ebu Davud, II, 23; Tirmizî, II,…
Ebû Fukeyhe (r.a.) bir köleydi. Kalbi İslam’la nurlanmıştı. Fakat efendisi bunu hazmedemiyordu. Çünkü kendisi, kör, sağır, cansız putlara tapmaktaydı. “Nasıl olur da, bir köle olduğu hâlde bizim yolumuzu terk eder?!”…
Taberânî’nin senedini kaydederek, Ümmü Seleme (r.anhâ)’dan rivayetine göre Peygamberimiz (s.a.) şöyle buyurmuştur: “Her kim ikindi farzından önce dört rekat kılarsa, Allah onun bedenini cehennem ateşine haram kılar.”…