Bir süre sonra başka bir taktik denenir. Mucizeler yoluyla bir anda zengin olamayacaklarını anlamışlardır. Bu kez, İslam’ı kendilerine göre arındırıp(!) kurulu düzenle uyumlu, yeniden dizayn edilmiş bir din arayışına girerler. Ve Hz. Muhammed’in karşısına yeni bir teklifle çıkarlar:

“Eğer sana iman etmemizi istiyorsan, putlarımızı terk etmemizi söylemeyen, onları kötülemeyen başka bir Kur’an getir. Eğer ALLAH sana öyle bir Kur’an indirmezse sen uydur. Ya da elindeki Kur’an’ı değiştir. Haramı helal, helali haram yap. Azaptan sözeden ayetleri değiştir, rahmet ayetleri haline getir.” Cevap, Kur’an’ın ve Hz. Muhammed’in sahibi olan ALLAH’tan gelir:

“Bize kavuşmayı beklemeyenler, kendilerine ayetlerimiz açıkça okunduğu zaman: ‘Bize bundan başka bir Kur’an getir ya da bunu değiştir!’dediler. De ki: ‘Kur’an’ı kendiliğimden değiştirmem benim için mümkün değildir. Ben, bana vahyolunandan başkasına uymam. Eğer Rabbime isyan edersem, büyük bir günün azabından korkarım.’De ki: ‘ALLAH isteseydi, onu size okumazdım. ALLAH da onu size bildirmezdi. Ben bundan önce bir ömür boyu içiniz de kalmıştım. Hala akıl erdiremiyor musunuz?’” (Yunus,10:15-16)

Ve görüldüğü gibi gökyüzünün altında yeni olan hiçbir şey yoktur.