Mekkelilerin tepkilerinin ilk somut şekli Hz. Muhammed’i amcası Ebu Talib’e şikâyet etmek olur. Aslında Ebu Talib, Hz. Muhammed’in amcası olmanın ötesinde bir anlama sahiptir. Mekke’nin en saygın ihtiyar bilgelerinden biri, belki de birincisidir. Ve bu noktada iman etmemiş olması, Hz. Muhammed’in ve Müslümanların lehine olur. Bu sayede Mekkeli putperestler, Hz. Muhammed için en azından yaşamsal bir tehdit oluşturamazlar. Ebu Talib’den çekindikleri için sadece O’nu kıstırdıkları yerde alay etmek ve dövmekle yetinirler. 10 kişilik bir topluluk Kureyş adına Ebu Talib’i ziyaret eder ve Hz. Muhammed’in atalarına ve putlarına dil uzattığından şikâyet ederek:
“Zaten sen de bizim gibi inanıyorsun. Sustur şu yeğenini!” der. Ebu Talib, bu ilk şikâyeti tatlı sözlerle geçiştirir, Kureyş’in sinirini yatıştırmaya çalışır.