Bu bölümümüzün amacı, Peygamber Efendimizin ﷺ yaşayış modelini kendi hayatımızda uygulamak ve O’na ﷺ benzemektir. Bu gaye ile her gün hayatımıza yansıtacağımız bir sünneti ayrı ayrı aşağıda listeledik. Bu bölümden en verimli şekilde istifade etmek için, günleri sırasıyla öğrenip uygulamalı, bir gün içindeki sünneti öğrenip yaşamadan diğer günün sünnetine geçilmemelidir.

Peygambere (SAV) İtaatin Önemi Konusunda Bir Ayet-i Kerîme:
“De ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın.” (Âl-i İmrân, 31)

Peygambere (SAV) İtaatin Önemi Konusunda Bir Ayet-i Kerîme: 

“(Ey Muhammed!) De ki: “Ey insanlar! Şüphesiz ben, yer ve göklerin hükümranlığı kendisine ait olan Allah’ın hepinize gönderdiği peygamberiyim. O’ndan başka hiçbir ilâh yoktur. O, diriltir ve öldürür. O hâlde, Allah’a ve O’nun sözlerine inanan Resûlüne, o ümmî peygambere iman edin ve ona uyun ki doğru yolu bulasınız.” (A’râf, 7/158)

Sünneti İhyânın Önemi Konusunda Bir Hadis-i Şerif:

Amr b. Avf el Müzenî (r.a.)’in babasından ve dedesinden rivâyete göre, Rasûlullah ﷺ, Bilâl b. Hârise: “Bil bakalım” buyurdu. Bunun üzerine Bilâl: “Neyi bileyim? Ey Al­lah’ın Rasûlü!” dedi, Rasûlullah ﷺ şöyle buyurdu: Benden sonra sünnetimden kaldırı­lan bir sünneti kim ihya edip ortaya çıkarırsa ona o sünnetle amel edenler kadar sevap vardır. Amel edenlerin sevapları da hiç eksiltilmez ve her kim de, Allah ve Rasûlünün razı olmadığı sonradan çıkan bidat denilen bir sapıklığı ortaya çıkarırsa o kimseye o bidatle amel edenlerin günahları da birlikte yazılır ve onların günahlarından da hiçbir şey eksiltilmez.” (İbn Mâce, Sünen, I, 86) (Tirmizî, V, 45)

Sünneti İhyanın Önemi Konusunda Bir Hadis-i Şerif:

“Kim ümmetimin fesada uğradığı bir zamanda benim sünnetime yapışırsa ona yüz şehit sevabı verilir.” (Tirmizî, İlim: 16; İbn Mâce, Mukaddime: 15)

İmam Mâlik b. Enes (r.a.)’e ulaştığına göre Resûlullah (sallallâhu aleyhi vesellem) şöyle buyurmaktadır:

“Size iki şey bırakıyorum. Bunlara uyduğunuz müddette asla sapıtmayacaksınız: Allah’ın Kitâb’ı, Resûlünün sünneti.” (Muvatta, Kader 3)  

(Ebu Rafi’in) babasından (rivayet olunduğuna göre Peygamber ﷺ (şöyle) buyurmuştur:

“Sakın sizden birini, emrettiğim ya da nehyettiğim bir husus ken­disine ulaşınca koltuğuna yaslanmış bir halde ‘Benim aklım ermez. Biz Allah’ın Kitabında ne bulursak ona uyarız’ derken bulmaya­yım.” (Tirmîzî. İlim III; İbn Mace, Mukaddime 2.)

Sünnetin Önemi Konusunda Bir Hadis-i Şerif:

Enes bin Mâlik -radıyallâhu anh- şöyle anlatıyor:

Üç sahabî, Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in (evdeki nafile) ibâdetlerini öğrenmek üzere, Peygamber Efendimiz’in hanımlarının yanına gittiler. Efendimizin evde yaptığı ibâdetleri öğrenince bunu azımsadılar ve:

“-Biz, Allâh’ın Rasûlü gibi miyiz? Allah, O’nun, olmuş ve olacak bütün günahlarını bağışlamıştır.” dediler.

İçlerinden biri: “- Ben yaşadığım müddetçe, geceleri hiç uyumayacağım, hep namaz kılacağım.” dedi. Bir diğeri: “- Ben de hayatım boyunca gündüzleri oruç tutacağım!..” dedi. Üçüncü sahabî ise: “- Ben de kadınlardan uzak duracağım, hiç evlenmeyeceğim!..” dedi.

Bir müddet sonra Peygamber Efendimiz, onların yanına geldi ve kendilerine şunları söyledi: 

“-Bu sözleri söyleyen sizler misiniz? Bakınız, Allâh’a yemin ederim ki, içinizde Allah’tan en çok korkan ve O’na en çok saygılı olan benim. Fakat ben bazı günler oruç tutar, bazen de tutmam. Gece hem namaz kılar hem uyurum. Kadınlarla da evlenirim. Benim sünnetimden yüz çeviren, benden değildir.

[Buhârî, Nikâh 1; Müslim, Nikâh 5 (1401); Nesâî, Nikâh, 4; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 3/241, 259]