İbnu Abbas (ra) anlatıyor: “ Ben Resulullah ﷺ'ın terkisinde idim. Bana şu nasihatta bulundu:

“Yavrum! ALLAH'a karşı (emir ve yasaklarına uyarak edebini) koru, ALLAH da seni (dünya ve ahirette) korusun! ALLAH'ı(n üzerinde hukukunu) koru ki O'nu karşında (dünya ve ahiretin fenalıklarına karşı hami) bulasın -veya önünde demişti-. Bollukta ALLAH'ı tanı ki, darlıkta da O, seni tanısın. (Dünya ve ahiretle ilgili) bir şey isteyince ALLAH'tan iste. Yardım talep edeceksen ALLAH'tan yardım dile. Zira kullar, ALLAH'ın yazmadığı bir hususta sana faydalı olmak için biraraya gelseler, bu faydayı yapmaya muktedir olamazlar. ALLAH'ın yazmadığı bir zararı sana vermek için biraraya gelseler, buna da muktedir olamazlar. Kalemlerin mürekkebi kurudu ve sayfalar dürüldü. Sen, yakînî bir imanla, tam bir rıza ile ALLAH için çalışmaya muktedir olabilirsen çalış; şayet buna muktedir olamazsan, hoşuna gitmeyen şeyde sabırda çok hayır var. Şunu da bil ki (Nusret(i ilahi) sabırla birlikte gelir, kurtuluş da sıkıntıyla gelir, zorlukta da kolaylık vardır, bir zorluk iki kolaylığa asla galebe çalamayacaktır.”

(Tirmizi, Sıfatu'l-Kıyamet 60)