Küçük bir topluluk düşünelim! Bu topluluk son derece inatçı ve adetlerine son derece bağlı bulunsun ve bu adetler onların damarlarına kadar işleyip, benliklerine nüfuz etmiş olsun. Biz de böyle bir toplulukta büyük bir hakim olduğumuzu farz edelim. Acaba, büyük bir hakim olmakla birlikte, çok çalışıp gayret göstererek, bu küçük ve inatçı kavimdeki kaç adeti değiştirip, yerlerine güzel ahlakı tesis edebilirdik?
Bu soruya cevap vermeden önce şunları da düşünelim:
Bir baba, evladındaki kötü bir ahlakı onlarca nasihatine rağmen bazen değiştiremiyor. Bir öğretmen o kadar çabasına rağmen bazen bir öğrencinin kötü ahlakını yok edemiyor. Bunca kanun koyucu, şiddetli cezalara rağmen hırsızlık gibi bir suçu önleyemiyor. Bir doktor bir tiryakiye sigara gibi küçük bir alışkanlığı bile bıraktıramıyor…
Şimdi acaba biz büyük bir hakim olarak, bu inatçı ve adetlerine bağlı topluluktan kaç adeti, ne kadar zamanda kaldırabilirdik?
Malumdur ki, sigara gibi küçük bir adeti, küçük bir toplulukta, büyük bir hakim, büyük bir gayretle, ancak geçici olarak kaldırabilir. Halbuki Hazret-i Muhammed ﷺ küçük bir kuvvet ve küçük bir himmetle, birçok büyük adetleri, hem de inatçı ve adetlerine çok bağlı olan bir kavimden, az bir zamanda kaldırmış ve yerlerine öyle yüksek bir ahlakı yerleştirmiştir ki, bunun tarihte emsali yoktur.
Dünya tarihinde hiçbir reformist, tüm toplumu onlarca ayrı alanda birden etkileyecek reformlar yapamamıştır. Yani örneğin siyaset, ekonomi, sanayi, eğitim, savaş ve benzeri alanlardan sadece bir veya birkaç tanesinde muvaffak olabilmişlerdir. Yine dünya tarihi şahittir ki, ideolojik bazı fikir akımlarının önderleri gibi en dahi insanlar bile muhataplarında sadece milliyetçilik, hürriyetçilik gibi birkaç hissi tahrike muvaffak olmuşlardır. Her alanda muhatapları etkilemekte muvaffak olamamışlardır.
Halbuki Hz. Muhammed, sanattan sağlığa, adaletten eşitliğe, cahiliye adetlerinin kaldırılmasından onların yerine en yüksek ahlak kurallarının tesisine, pek çok fen ilimlerinden savaş ilimlerine kadar yüze yakın alanda reformalar yaptığı gibi; adetlerine son derece bağlı olan o toplumu çok kısa bir zamanda öyle değiştirmiştir ki tarihte emsali yoktur. Peygamberimizin ﷺ sadece bir sohbetinde birkaç dakika bulunmakla en medeni insanların seviyesine çıkan ve kendi kavim, kabile veya ülkelerine muallim olarak dönen bedeviler, bir deve güreşçisinden, devasa bir devleti adaletle idare eden Ömer’ler, hep Hz. Muhammed’in meydana getirdiği toplumun meyveleridir.
İşte Hazret-i Muhammed’in ﷺ Asr-ı saadetini görmeyenlerin veya göremeyenlerin gözüne Arap yarımadasını sokarak diyoruz ki, haydi yüzlerce filozofu, sosyoloğu alın ve oraya gidin, tam yüz sene çalışın, acaba O Zatın ﷺ o zamana nispeten bir senede yaptığı icraatın yüzde birini yapabilecek misiniz?..