Peygamber’e (SAV) İtaatin Önemi Konusunda Bir Ayet-i Kerîme:

     “Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah’ın ve Resûlü’nün çağrısına uyun ve bilin ki Allah, kişi ile kalbi arasına girer. Yine bilin ki, O’nun huzurunda toplanacaksınız.” (Enfâl, 8/24)

 

     Sünneti İhyânın Önemi Konusunda Bir Hadis-i Şerif:

     Amr b. Avf el Müzenî (r.a.)’in babasından ve dedesinden rivâyete göre, Rasûlullah ﷺ, Bilâl b. Hârise: “Bil bakalım” buyurdu. Bunun üzerine Bilâl: “Neyi bileyim? Ey Al­lah’ın Rasûlü!” dedi, Rasûlullah ﷺ şöyle buyurdu: Benden sonra sünnetimden kaldırı­lan bir sünneti kim ihya edip ortaya çıkarırsa ona o sünnetle amel edenler kadar sevap vardır. Amel edenlerin sevapları da hiç eksiltilmez ve her kim de, Allah ve Rasûlünün razı olmadığı sonradan çıkan bidat denilen bir sapıklığı ortaya çıkarırsa o kimseye o bidatle amel edenlerin günahları da birlikte yazılır ve onların günahlarından da hiçbir şey eksiltilmez.” (İbn Mâce, Sünen, I, 86) (Tirmizî, V, 45)

 

     Sünnet Konusunda Bir Bilgi-İlke:

     “Kendilerine itibar edilen bütün âlimler sünnetin (dinde) delil oluşunda ittifak etmişlerdir. İster beyan sadedinde olsun isterse müstakil hüküm getirsin bu böyledir. İmam Şevkâni bu konuda şöyle der: ‘Sünnetin delil oluşu ve hüküm koymada müstakil oluşu dini bir zorunluluktur. Buna ancak İslam’dan nasibini almayan kimseler muhalefet ederler.’ ”[1]



[1] Mahmud b. Mansur, Terk Edilmiş Sünnetler, Mütercim: İlyas Bulut, Karınca Polen Yayınları, İstanbul 2012, s. 16.