Ebu'd-Derdâ (ra)'nın anlattığına göre, kendisine bir adam gelerek idrar tutukluğuna yakalandığını söyledi. O da adama:

“Ben Resulullah ﷺ'dan şöyle söylediğini işittim.” dedi:

Sizden kim hastalanırsa şu duayı okusun:

“Rabbunâ'llahu'llezi fi's-semâi tekaddese ismüke, emrüke fi's-semâi ve'l-ardı kema rahmetike fi's-semâi fec'al rahmeteke fi'l-ardı. Vegfir lenâ hûbenâ ve hatâyânâ. Ente Rabbu't-tayyıbîn. Enzil rahmeten min rahmetike ve şifâen min şifâike ala hâza'l vec'i fe yebreu."

(Ey huzuru semevatı dolduran Rabbim! Senin ismin mukaddestir. Senin emrin arz ve semadadır, tıpkı Rahmetin semada olduğu gibi. Arza da rahmetinden gönder ve bizim günahlarımızı ve hatalarımızı affet. Sen (kötü söz ve fiillerden kaçınan) bütün iyi kimselerin Rabbisin… Bu ağrıya, Rahmetinden bir rahmet, şifandan bir şifa indir, iyileşsin.”

(Ebu'd-Derdâ (ra), adama) bu duayı okumasını emretti. O da okudu ve iyileşti.”

(Ebu Davud, Tıbb 19)