Haris el-A'var anlatıyor: “Mescide uğramıştım; gördüm ki halk, zikri terkedip malayani konulara dalmış, konuşuyor. Hz. Ali (ra)'e çıkıp durumdan haberdar ettim. Bana:
“Doğru mu söylüyorsun, öyle mi yapıyorlar?” dedi. Ben:
“Evet dediğim doğrudur.” deyince:
“Ben Resulullah ﷺ'in şöyle söylediğini işittim:
“Haberiniz olsun bir fitne çıkacak!” Ben hemen sordum:
“Bundan kurtuluş yolu nedir Ey ALLAH'ın Resulü?” Buyurdu ki:
“ALLAH'ın Kitabı(na uymak)tır. O'nda sizden önceki (milletlerin ahvaliyle ilgili) haber, sizden sonra (kıyamete kadar) gelecek fitneler ve kıyamet ahvali ile ilgili haberler mevcut. Ayrıca sizin aranızda (iman-küfür, taat-isyan, haram-helal vs. nev'inden) cereyan edecek ahvalin de hükmü var. O, hak ile batılı ayırdeden ölçüdür. O'nda her şey ciddidir, gayesiz bir kelam yoktur. Kim akılsızlık edip, O'na inanmaz ve O'nunla amel etmezse, ALLAH onu helak eder. Kim O'nun dışında hidayet ararsa ALLAH onu saptırır. O ALLAH'ın sağlam ipidir. O, hikmetli olan zikirdir, O dosdoğru yoldur. O, kendine uyan hevaları koymaktan, kendisini (kıraat eden) dilleri iltibastan korur. Alimler ona doyamazlar. Onun çokca tekrarı usanç vermez, tadını eksiltmez. İnsanı hayretlere düşüren mümtaz yönleri son bulmaz, tükenmez, O öyle bir kitaptır ki, cinler işittikleri zaman şöyle demekten kendilerini alamadılar: “Biz, hiç duyulmadık bir tilavet dinledik. Bu doğruya götürmektedir. Biz, O'nun (ALLAH kelamı olduğuna) inandık” (Cin 1). Kim ondan haber getirirse doğru söyler. Kim onunla amel ederse ücrete mazhar olur. Kim onunla hüküm verirse adaletle hükmeder. Kim ona çağrılırsa, doğru yola çağrılmış olur."
“Ey A'ver, bu güzel kelimeleri iyi öğren.” (Tirmizi, Sevâbu'l-Kur'an, 14)